Dünyaca ünlü keman virtüözü Suna Kan, 87 yaşında hayatını kaybetti. Suna Kan’ın hayatı soruşturulmaya başlarken, birçok ünlü isim taziye mesajları yayınladı. Suna Kan, Türkiye’nin en seçkin keman virtüözlerinden biridir ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda uzun yıllar solist ve şef kemancı olarak görev yapmıştır. Kan, ‘devlet sanatçısı’ sıfatını taşıyan değerli bir sanatçıdır.
Suna Kan kimdir?
Suna Kan, 1936 yılında Adana’da doğdu. Keman dersleri almaya başladığında şu an 5 yaşında. İlk keman derslerini babası Nuri Kan’dan alan Kan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın viyola sanatçısıdır.
Suna Kan daha sonra Hulusi Karsel’den eğitim aldı ve Ankara Devlet Konservatuarı’nı kazandı. Konservatuar yıllarında Avusturyalı eğitimci Walter Gerhardt ve İzzet Nezih Albayrak, Gilbert Back, Liko Amar gibi isimlerden eğitim alarak çağdaş müzik eğitimi aldı.
Suna Kan’ın Kariyeri
Suna Kan, dokuz yaşında ilk resitalinde Mozart’ın 5. Keman Konçertosu’nu seslendirdi. Bu performansıyla ‘Harika Çocuk’ lakabını kazanan Suna Kan, daha sonra eğitimi için Avrupa’ya gönderildi.
1948 yılında ‘üstün yetenekli çocuklar kanunu’ ile tam burslu olarak Paris’e gönderilen Kan, Gabriel Bouillon’un öğrencisi olarak eğitim gördü ve konservatuar birincisi olarak mezun oldu.
Suna Kan’ın Başarıları
Suna Kan okulunu birincilikle bitirdikten sonra uluslararası yarışlara katılmaya başladı.
Birincilik ödülünü 1954 Cenevre Uluslararası Yarışmasında aldı. Ardından 1955’te Viotti Yarışması’nda birinci oldu. 1956 Münih Yarışmasında ikinci oldu ve 1957’de Long-Thibaud Yarışmasında ‘City of Paris ödülünü’ kazandı.
1957’de Türkiye’ye dönen Kan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın solistliğine atandı.
1960 yılında Türkiye’nin ilk konser piyanisti Ferhunde Erkin ile Türkiye’nin birçok yerinde ve yurt dışında konserler ve resitaller vermeye başladı.
Ankara Oda Orkestrası’nın kuruluşunda rol oynayan Kan, 1977-1986 yılları arasında baş kemancı ve solist sanatçı olarak yer aldı.
Türk sanatına yaptığı katkılar, çağdaş keman edebiyatına ve Türk bestecilerinin eserlerine yaptığı üstün hizmetlerden dolayı 1971 yılında ‘Devlet Sanatçısı’ unvanıyla onurlandırıldı.
